7 Ağustos 2014 Perşembe

Hanzala

Son bi aydır herkesin ucundan köşesinden tuttuğu Gazze katliamı. Her gün ve her gün bi başka zincir eklenirken ben gerçekten çok üzüldüm. İnsanların kendi ellerini kumandalarla ''devre arası oldu geç de foxta dizi vardı'' diyerek geçirdikleri bi ay varken daha da çok üzüldüm bilmiyorum. Hele ki başkalarının elleri gözlerini ve kulaklarını kapatırken bizlerin, yarım yamalak duydukları ölüm haberlerine karşı duyarsızlıkları, duyarlı görünme çabaları ya da duyarlıyım da elimden ne gelebilir ki diyenleri gördükçe daha da çok. O sikimsonik dünya kupası maçına da her gün 3 tekrarı verilen günlük dizinin de amına koyim pardon da. Komik olan yanı da gruplar bittikten sonra çeyrek final - yarı final - final derken maçlar arası mola süreleri arttıkça insanların Gazze katliamına daha çok yakınlaşması. Garip.

Bu insanların getirildiği büyük oyunun bi parçası olduklarını bildiklerine öncelikle emin olun. Filistinliler'in tarihi okumaktan çok yıllarca yaşadığını düşünürseniz çoğu şeyin bilincinde olduklarını bilin. ''Onlar da topraklarını satmasalarmış zamanında kardeşim'' geyiğini çevirenlerin suratına okkalı bi tokat yapıştırın mümkünse. Yerel televizyon kanallarının verdiği haberleri boşverin. Elimizden şu an belki bişey gelmiyo olabilir ama en azından nelerin döndüğüne dönüp bakın araştırın belki daha çok üzülünüyo amahiç olmazsa rahat bi uyku çektirir dimi?

Hanzala'dan bahsetmek lazım. Şu an Filistinlilerin halihazırda bi simgesi yok meydanda fakat bi görünmeyen kahramanları var. Bizim fıratın yılların acısıyla yoğurulmuş hali, olduğu gibi bi Filistinli olan Hanzala o da. Hanzala’nın babası Naci ali, 1938 yılında Hz. İsa’nın köyüne yakın bir köyde doğmuş.15 mayıs 1948’ de İsrail’in kurulmasıyla da 10 yaşındayken köyünden kovulmuş.Bütün ömrü mülteci kamplarında, ABD korkusuyla yüzlerine bakmayan totaliter arap rejimlerindeki Filistin ghettolarında, ondan bundan merhamet, adalet dileyerek geçmiş.Çok çalışmış, Lübnan’daki ölüm tarlalarından kurtulup, sonunda Londra’daki arap gazetelerinde işleri çıkan ünlü bir çizer olmuş.Babası Hanzala’yı dünyanın 1968 ile sarsıldığı günlerde dünyaya getirmiş. Bu haylaz çocuğun çizgileri aşan büyük direnişi kısa zamanda onu Ortadoğu’nun yerli “che” figürü yapmış. 1973’te ABD dışişleri bakanı Kissinger meşhur çözüm planını açıkladıktan sonra da bu adaletsiz dünyaya kızıp, sırtını dönmüş.  (Kissinger bu planında Suriye'yle Filistin'e Lübnan'ı bölme konusunda çözüm ortaklığına kavuşturup ortalığı yine destablize etmiş. Bunun 6 yıl öncesinde de İsrail'e işgal ettiği toprakları terketmesi gerektiğini söyleyen uluslararası Rogers planını yok eden de yine aynı Kissinger. Kısaca imhacı görev adamı gavatın teki Kissenger).

Hanzala hep 10 yaşında. Çünkü onun hayatı 1948’de durmuş. Filistinliler o güne “Nakbah” diyor. Yani felaket. Bu yıl aynı zamanda İsrail'in resmiyet kazandığı yıl. (Ayrıca bi bilgi olarak İsrail'in resmiyetinin sonrasındaki gün İsrail'i resmen tanıyan iki devlet ABD ve Rusya. Filistin şu anda hala Avrupanın batısı ve Kuzey Amerikaca tanınmıyo, sadece diplomatik ilişkilerde resmiyeti var).

Toprakları sattı dediğiniz insanlar bir gün evlerinde otururlarken tanımadıkları insanlar kapılarını çalmış “2000 yıl önce buralar bizimdi, geri geldik, zaten bakın kutsal kitabımıza göre bu topraklar bizim üzerimize tapulu” demiş ve 2000 yıldır oturdukları topraklarından onları kovmuş. Babası ölen annesi felaket olan çocuk evinden çıkarılmış oldu şimdi de.  Bi kız kardeşi var onun adı da Fatıma. Onun hakkında hiç bir bilgi yok. Ayakkabısı hiç olmamış. Hep yalın ayak dolanan bi çocuk, aslında bi tane cillop gibi ayakkabısı olsa fena olmaz mıydı zaten hiç büyümüyo ya. 

Her karikatürde arkası dönük. Bunun nedeni de şöyle açıklanır: çocuklar, kin nedir bilmezler. O yaşta bunu edinmeleri pek mümkün değildir malum. Ama İsrail, çocukları kinle öyle bir bilinçlendirmiştir ki; ufacık çocuk bile İsrail'in yüzüne bakmaya tenezzül etmez ki bu manen de olsa, bu verebileceği en büyük cezadır. 


Hanzala.


İçinde Howard Beale Network filminden kısmın olduğu yakarıştan bi alıntı yapıp bitiricem. Belki kızmanız bişeyleri değiştirir. En azından kendi hayatlarımızda. 





Düzenleyebilirsem öncesi ve sonrasıyla bi Filistin yazısı da yazabilirim.

Kendinize iyi bakın.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder